• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/kirmizicember/
                                       BAĞIŞBAĞIŞ
        
    

ALT DİZİSİ "ŞAUD: 4"

 

KIRMIZI ÇEMBER MATERYALLERİ

ALT Serisi SHOUD 4

Geoffrey Hoppe tarafından yapılan ADAMUS SAINT-GERMAIN Kanallığı

7 Ocak 2023 tarihinde Crimson Circle'a sunulmuştur.

 

 

ÖNEMLİ NOT: Hayatınız ve yaratımlarınız için tam sorumluluk almadığınız sürece bu bilgi muhtemelen sizin için değildir.

 

 

Ben Benim, Egemen Alandan Adamus.

 

Hey! (gözlerini açar) Buradasınız! (kıkırdar) Buradasınız. Evrenin dört bir yanındaki her birinize hoş geldiniz diyorum. Ah! Sizin için harika bir gün planladık. Ama başka bir şey yapmadan önce bazı önceliklerimiz var. Daha ileri gitmeden önce, ilgilenmemiz ve ele almamız gereken şeyler var. Kahvemi isteyeceğim. Evet, gerçek kahve. Evet, hangi... ohh! Kahveden çok daha fazlası var – çikolatalar ve bir gül. Bunu hak edecek ne yaptım ben Kerri?

 

KERRI: Seni seviyorum.

 

ADAMUS: Ah, gördünüz mü?! (bazı kıkırdamalar) Çok teşekkür ederim.

 

KERRI: Rica ederim. Ama onları koyacak bir yer yok.

 

ADAMUS: Oh, tam şunların üstünde bir yer ayarlayacağız…(Linda nefesini tutar) kitapların tam üstüne. Her zaman favorilerimden biri olan, The Red Lion (adlı kitabı gösterir). Evet. Teşekkürler. Hey! Tam bir ziyafet olacak (Linda ona tepsiyi düzeltmesini için işaret eder). Devam edelim.

 

LİNDA: Aman Tanrım!

 

ADAMUS: Ne yapı… – o benim tatlımı mı alacak?

 

LINDA: Kahretsin! (Linda tepsiyi düzeltir)

 

ADAMUS: Teşekkürler sevgili Linda. Teşekkür ederim.

 

Başlamadan önce birkaç yorum yapacağım. Her şeyden önce, daha önce (önceki bölümde) yapay zeka Chippie tarafından yazılan şiirleri dinliyordum ve söylemeliyim ki eğer benim hakkımda olan şiiri ben yazmış olsaydım, biraz daha görkemli olurdu.

 

LINDA: Gerçekten mi!! (bazı gülüşmeler)

 

ADAMUS: Bence Chippie * internette arama yaparken kendini zapt ediyor. Ve Cauldre'nin "Adamus Saint-Germain" kelimelerini yazdığı o kısa süre içinde, o çok kısa süre boyunca, aslında tüm videoları gözden geçirdi. Tüm videoları, tüm metinleri, her şeyi bu kısa süre içinde gözden geçirdi.

 

*ÇN: ChatGPT, OpenAI tarafından geliştirilen ve diyalog konusunda uzmanlaşmış bir prototip yapay zekâ sohbet robotudur. Chatbot, hem denetimli hem de takviyeli öğrenme teknikleriyle ince ayar yapılmış büyük bir dil modelidir. Daha fazla bilgi için; https://www.webtekno.com/chatgpt-nedir-nasil-kullanilir-h130280.html sayfasına gidebilirsiniz.

 

KERRI: Oturum açmadan mı? Giriş yapması gerekmiyor muydu?

 

ADAMUS: Oturum açmak zorunda değil. O gücü var. Evet. Bunu söylediğim için üzgünüm. Ve onun birkaç tane daha şiir yazacağını düşünmüştüm… (“Alexa” arka planda konuşuyor gibi görünüyor, “Ne dendiğini tam olarak anlayamadım. Lütfen tekrar söyler misiniz?”) … ehhh …

 

LİNDA: Görkemli mi?

 

ADAMUS: Evet. Burada cep telefonunu kullanan birisi mi var? Öhöm! Evet.

 

Yani ben biraz daha görkemli yazardım (Linda kıkırdar). Daha süslü terimler kullanırdım. Olduğundan çok daha methiye dolu olurdu. Ve nedenini biliyorsunuz? Çünkü ben muhteşemim. Evet ve siz de öylesiniz. Siz de. Benim hikayem - hah! - daha önce duymadıysanız eğer - harika. Çok büyük. Neden olmasın ki? Yani, kendinize "Neden olmasın ki?" diye sorun. Ve bazılarınız şöyle diyor: “Ben o kadar da muhteşem değilim. Seninki gibi büyük–muhteşem bir hikayem yok, Adamus.” Pekala, kimse gerçekten bilmiyor ama sizinki de hala oldukça muhteşem bir hikaye (birkaç kıkırdama). Neden siz - bugün hikayeler hakkında konuşacağız - siz neden hikayenizi ‘muhteşemden’ daha az bir şey olarak algılayasınız ki? Ve eğer böyle algılıyorsanız yazıklar olsun size.

 

Bu konu çerçevesinde şaka yapıyorum. Var olan birçok başarımdan bahsediyorum, mesela ben Yükselmiş Üstatlar Kulübü Başkanıyım. Bundan daha iyi ne olabilir ki? Yükselmiş Üstatlar Kulübü'nün - kendi kendini atamış (bazı kıkırdamalar) - Başkanı. Bence bundan daha yüksekte olan tek şey Tanrı'nın kendisidir (birisi "Aman Tanrım!" der), ama ben de öyleyim zaten, aynı sizin gibi. Hikayenize bakış açınız eğer bundan daha azsa, yazıklar olsun size. Ya da size iyi şanslar (Adamus kıkırdar). Demek istediğim, büyük– muhteşem bir hikayeden daha azıyla ortaya çıkmak konusunda size iyi şanslar.

 

Bilirsiniz, insanlar gergindirler. Muhteşemliklerini iddia etmekten çekinirler. Neden? Çünkü birinin gelip onları tokatlayacağından korkarlar. Ve hikayelerine gerçekten inanmadıklarında da tokatlanırlar. Sadece kelimeler olarak söylerseniz (hissetmeden - duyumsamadan), kesinlikle tokatlanacaksınız. İnsanlar bunu size alçakgönüllü olmanız öğretildiği için yapmazlar. Alçak gönüllülük hakkında ne düşündüğümü biliyor musunuz? Peki, o kelimeyi söylemeyeceğim. Cauldre şimdi beni terbiye etmeye çalışıyor, ama alçak gönüllülük sıçmış insanlar içindir (kahkahalar). Hayır, neden alçak gönüllüsünüz ki? Demek istediğim, alçak gönüllü olmak eğlenceli mi? (birkaç Şambra "Hayır" der) Bundan gerçekten keyif alıyor musunuz? Küçük olmaktan hoşlanıyor musunuz? Ama sonra muhteşem olmayı düşünürsünüz ve "Ah, bunu yapamam. İnsanlar ne diyecek? Görkemli olamam, çünkü belki de bu bir yanılsamadır. Belki de gerçekten muhteşem değilimdir” dersiniz, ve sonra yeniden muhteşem olmamaya geri dönersiniz. Ve gün boyunca size tekrar tekrar bahsedeceğim şey şu olacak; gerçekliğiniz, gözlemlerinizin algılanışı, gözlemlediğiniz şeylerin algılanması yoluyla yaratılır. Ve neden muhteşem olmasın? Bu, bencil bir pislik olmanız gerektiği anlamına gelmez (kahkahalar ve biri "öyle olmalı" der).

 

Bu demek değil ki – (Adamus kıkırdar) Cauldre sizin Porsche kullanacağınızı söylüyor - bu, bunun gibi şeylerin hiçbiri demek değildir. Bu sadece muhteşem hissetmek anlamına geliyor. Gidip herkese söylemek zorunda değilsiniz. Başkalarından daha iyi olmaya çalışmak zorunda değilsiniz. Muhteşemlikkendini başkalarıyla kıyaslamakla ilgili bir şey değildir. “Ben Ted’den daha muhteşemim” diye kıyaslama yaptığınız yer, tam da başınızın belaya girdiği yerdir. Ve bu - biliyorum, şok edici! Bu şoklarında şoku! Hayır, ihtişam kendi kendine yeten bir şeydir. Kıyaslamakla ilgili değildir. Herhangi birinden daha iyi olduğunuzu söylemekle ilgili değildir. İnsanlar bu tür rekabetçi şeylere alışkındır, "Başkalarıyla nasıl kıyaslayabilirim?” Bu bununla ilgili değildir. "Ben muhteşemim." Gidip herkese bundan bahsetmeme gerek yok.

 

LİNDA: Ama sen yapıyorsun!

 

ADAMUS: Ben yaparım! (kahkahalar) Evet, ama sadece senin iyiliğin için (Linda yüksek sesle güler), sadece sen kendini muhteşem hissetmeye başla, sonra gerçekten kendini muhteşem hisset ve sonra kendini muazzam muhteşemlikte hissetmeye başla diye yapıyorum.

 

Bu sadece bir hikaye ve bugün tekrar tekrar sorulacak olan soru, "Hangi hikayeyi seçersin?" Muhteşemlikten daha azını mı seçiyorsun? Alçakgönüllü olanı mı seçersin? Küçük, minicik bir hizmetçi olmayı mı seçiyorsun? Ezilmeyi ve hiçbir yere varamamayı mı seçiyorsun? Veya - kendin için, başka kimseyle kıyaslamadan - "Ben muhteşemim."i seçiyorsun olacak. Bu size bağlı. Bu tamamen size kalmış. Dolayısıyla deneyimleriniz, realiteniz, gözlemlerinizin algılanışı tarafından yaratılır. Gözlemlerinizin algısı.

 

Yani bir şeyin somut, maddi, gerçek dediğiniz bir şey olabilmesi için bilinç olması gerekir. Orada olmalısınız. Nokta. Bilinç yoksa hiçbir şey var olamaz. Bilinç orada olduğu anda, bir şey gözlemlendiği anda, o şey öylece var olur. O harika anlayışın bir sonraki aşaması, gözlemlediğiniz şeyi nasıl algılamak istediğinizdir. Bunu “ben muhteşemim” olarak mı algılamak istiyorsunuz? Gidip kimseye bundan bahsetmek zorunda değilsiniz. Bunun hakkında bir kitap yazmak zorunda değilsiniz. “Ben muhteşemim. Bu benim algım. İşte bu, öyleyse, ben gözlemliyorum, gözler aracılığıyla gözlemliyorum veya bilinç (halinde) oluyorum." ve diğer her şey bunu takip eder. Etmek zorunda. Gerçeklik böyle yaratılır. Bilinçle gözlemleyerek yaratılır.

 

Ben bunu öylesine uydurmuyorum (bazı kıkırdamalar). Demek istediğim, bu mutlak, katı bir fizik. Kuantum fiziğinde, kuantum mekaniğinde 100 yıl veya daha uzun süredir tartışılan bir fizik ve onlar bunun hakkında ileri geri konuştular. Gittikçe daha da, daha da iyi oluyorlar. Bilincin ve gözlemin gerçekliğe ne yaptığını gerçekten anlamaya başlıyorlar. Test ediyorlar. Bunu anlıyorlar – başka şeylerde (çalışmalarda) bunun hakkında çok daha fazla konuşacağım – ama bu sadece küçük bir uyarıydı.

 

Yani şimdi, gerçeklik enerjiden kaynaklanır, ışığa dönüşür, sonra da dalga formlarına dönüşür. Her şey dalga formudur. Dalga formları, gözlemcinin ortaya çıkması için orada mevcut olan potansiyellerden başka bir şey değildir. Her şey dalga formlarıdır. Bu dalga formları potansiyellerden başka bir şey değildir ve şu anda etrafınızda hayal edebileceğinizden çok daha fazlası var.

 

Bilincin ortaya çıktığı an, orada olduğunuz an, gözlemlediğiniz an, o dalga formları aniden parçacıklara dönüşür. Parçacıklar fiziksel gerçekliği şekillendirir. Böylece dansa girersiniz. Kendi gerçekliğinizin içindesinizdir. Bu kadar basit. Demek istediğim, gerçekten basit. Ama buradaki anahtar onu nasıl gözlemlediğinizdir. Fizikçiler henüz bunu çözemediler ama çözecekler. Onu bir aptal olarak gözlemleyebilirsiniz; onu muhteşem-büyük bir varlık olarak gözlemleyebilirsiniz ve elde edeceğiniz şey de tam olarak bu olur. Dalga formları parçacıklara dönüşecek. Potansiyeller sizin deneyiminize veya realitenize dönüşecek ve siz onu yaşayacaksınız ve bu sizin hikayelerinizden biri, hikayenizin bir parçası olacak. Bu kadar basit. Bu kadar basit. Yani temelde hayat, gözlemcinin algısına dayalıdır. Hayatta elde ettiğiniz şey, temelde onu nasıl gözlemlediğinizdir, nasıl algıladığınızdır, hikayenizdir.

 

 

2023 Hikayeleri

 

Bu yüzden daha fazla ilerlemeden önce burada bir an için durmak istiyorum. 2023. Ah, Büyük Hikaye yılı. 2023. Uzun zamandır bekliyordunuz. Biz, ben 2023 olacağını bilmiyorduk ama bir şeyin geleceğini biliyorduk ve o, işte burada.

 

Bu yılın, 2023'ün kutsallığını hissetmeniz için bir dakikanızı ayıralım. Sizin için. Sizin İçin.

 

(duraklama)

 

Bir sürü eski şeyi bir araya getirme yılı. Büyük hikayelerin, değişen hikayelerin, hayatınızda büyük şeylerin olduğu bir yıl olacak. Ve bunlar korkutucu büyük şeyler değiller. Nasıl algıladığınıza, nasıl gözlemlediğinize bağlı olarak öyle olabilirler. Ama aslında, enerjinin bir sonucu olarak, ışıktan, ruhunuzdan gelen tüm bu dalga formlarını hissederseniz, onu hissedersiniz, tüm bu potansiyelleri hissedersiniz, onlar tam oradadır. Hayatınızdaki büyük değişiklikler. Şu anda dünyanın geri kalanını unutalım, ama sizin hayatınızdakiler, tam orada, onu her ne şekilde algılamak isterseniz, o şekilde gözlemlenmeyi bekliyorlar.

 

Bu yüzden şu soruyla başlayacağım - Linda mikrofon lütfen - 2023 için hikayeniz nedir?

 

2023 için senin hikayen ne olacak?

 

Şimdi, size burada birkaç küçük ipucu vereceğim. Hikayeniz asla, asla, asla, asla, asla başka birini içermemelidir. Bu kendiniz için olan sizin hikayenizdir. Onu başka bir varlığa bağımlı hale getirmeyin. Şimdi, "Ama ben delicesine aşığım ve benim hikayem başka birini içermeli" diyorsunuz. Oh hayır. Hayır, hayır, hayır, hayır. Bunu yapmayın. Kendinizi pek de iyi olmayan bir enerjinin içine bulaştırırsınız. Hikayeniz sizin hikayeniz olmalı. Hayatınızda ne istiyorsunuz?

 

Şimdi, çılgınca aşık olduğunuz birisi olabilir, yani, sadece - ah! - bundan daha büyük bir aşkın olabileceğini düşünemediğiniz birisi demek istiyorum. İkinizin hikayeleri 2023'ün; kendi içlerinde aşkı bulduğunuz, daha önce hiç yaşamadığınız bir aşkı deneyimlediğiniz bir yıl olması olabilir. Şimdi bir araya gelen ve oldukça müşterek olan iki hikayeniz var, ancak bunlar birbirine bağlı değiller. Bağımsızlar. Hikâyelerinize başka birini karıştırmayın, çünkü ne olduğunu biliyorsunuz. Geçmişinizde bu tür şeyler oldu ve işler pekde iyi gitmedi. O zaman bir noktada bunu çözmeyi öğrenmelisiniz. Bu çok fazla yaşam alıyor ve buna hazır olduğunuzu düşünmüyorum.

 

Soruya geri dönelim. 2023 için hikayeniz nedir? Linda?

 

ADAMUS: Merhaba, Josh.

 

JOSH: Bu bir sürprizdi (Mikrofonun ona uzatılması - Adamus kıkırdar). Bu yılki hikayem aydınlanmamı bedenlemek.

 

ADAMUS: Güzel. Ve bunu nasıl yapacaksın?

 

JOSH: Her seferinde bir an.

 

ADAMUS: Bu iyi bir cevap, evet. Ve nasıl… biraz bekleyelim. Tamam. Bu senin için nasıl işliyor?

 

JOSH: Şimdiye kadar, çok iyi.

 

ADAMUS: Güzel. Evet, ben buna, izin vermek gibi bir şey de eklerdim. Hikayen, burada, gezegende kalarak aydınlanmanı bedenlemek. Sen sadece izin veriyorsun. Üzerinde çalışmıyorsun. Sen sadece izin ver. Peki, senin hikayende hiç kötü adam var mı?

 

JOSH: Hayır.

 

ADAMUS: Hayır. Herhangi bir iblis, hayalet, seni durduracak ya da engelleyecek herhangi bir şey?

 

JOSH: Hayır.

 

ADAMUS: Dram yok mu? Bu nasıl bir hikaye? (kahkahalar) Kulağa pek insani gelmiyor, bilirsin. Sadece ona kolaylıkla mı ulaşacaksın? Aniden – ta-da! – Gerçekleştirimini bedenleyeceksin.

 

JOSH: Birkaç pürüz olabilir, ama evet.

 

ADAMUS: Birkaç pürüz. Ah! Şimdi hikayeye pürüzler koymaya başlıyoruz (kıkırdamalar artar). İyi bir hikayeye dönüşüyor. Ne tür pürüzler olabilir, Josh?

 

JOSH: Benim deneyimim, bedenlenmemde olmayı unuttuğum anlarda…

 

ADAMUS: Şüphe, belki.

 

JOSH: … hemen bir pürüz oluyor.

 

ADAMUS: Sinizm (şüphecilik). Evet. Bu tür şeyler. Buradaki diğer şey nedir? Konuşurken burada algıladığım diğer pürüz nedir? Bunu çok iyi biliyorsun. O iyi bir arkadaş gibi.

 

JOSH: Öz-değer.

 

ADAMUS: Öz-değer. Sadece izin vermek yerine, bunun hakkında çok fazla düşündüğünü, bu konuda çok fazla kafa yorduğunu söyleyeceğim. Sadece onu düşünüyorsun ve “Ben bedenli gerç…” Bu sadece hikayenin bir kısmı, bugün hakkında konuştuğumuz şey nedir, bunun sana bağlı olduğudur. Hikayen "Ben gerçekleştim" olabilir. Ya da hikayen “Ben gerçekleşmeye çalışıyorum” da olabilir. Ve gerçek şu ki, her ikisi de doğru. Hikayeni nasıl algıladığına, onun nasıl olmasını istediğine bağlı. Gerçek şu ki, gerçekleştin, ama şu hikayeye de sahip olmak isteyebilirsin; “Ben ona doğru gidiyorum. Halletmem gereken birkaç şey daha var. Ne olduklarından emin değilim ama halletmem gereken birkaç tane daha var. Henüz tam olarak orada değilim”, bu ilginç bir hikaye olur. Ama bu hikaye ne kadar sürecek? Bu hikaye ne kadar sıkıcı? Belli bir noktada dersin ki; “Bu sadece benim hikayem. Ben gerçekleştim, hadi devam edelim.”

 

Yani, bu konuda kafanı fazla yorma. Sabah uyanırsın, derin bir nefes alırsın, “Ben gerçekleştim.” dersin. Ve aniden, etrafta dönüp duran dalga formları, hepsi potansiyelleri temsil eden milyarlarca farklı dalga formları, "Ah, kahretsin! Tamam! Her şeyi yeniden ayarlamak zorundayız." (bazı kıkırdamalar) "Ve, oh, tamam, işte uyuyorduk çünkü insan o kadar emin değildi. Ama şimdi, tamam, insanın şu anda sahip olduğu algıyı desteklemek zorundayız. İnsan, kendini gerçekleşmiş bir varlık olarak gözlemliyor. Vay!” derler. İyi. Teşekkür ederim.

 

Sonraki. 2023. Senin hikayen nedir? O zaten “Bedenli Gerçekleştirimini” yapmıştır. Iıh! O liste dışı.

 

LINDA: Rüşvet yok! (hafifçe kıkırdar)

 

ADAMUS: Merhaba, Tiffany.

 

TIFFANY: Merhaba Adamus.

 

ADAMUS: Bana biraz bu hayattaki hikayenden bahset. Onu oldukça basit bir şekilde nasıl ifade edersin?

 

TIFFANY: Küçük Tiffany uzun zaman önce kendine hiç güvenmiyordu ve başına gelen tüm o şeyleri yaşadı ve yakın zamana kadar da bu şeyleri, kendini bir yerlere, şimdi olduğu o yere taşımak için güzel bir şekilde kendisinin yarattığını bilmiyordu.

 

ADAMUS: Evet. Peki, Tiffany geçmişin hikayeleri hakkında pişmanlık duyuyor mu?

 

TIFFANY: Hayır.

 

ADAMUS: Hayır. Bu geçici bir "hayır"dı (kıkırdar). Bu "hayır" saçmalığıydı, değil mi? (kıkırdarlar) Bu, "Evet, birçoğu" demekti. Tamam. Neden biliyor musun?

 

TIFFANY: Biliyorsun, geçmişten pişmanlık duymuyorum. Kendime yaşattıklarımdan pişmanlık duyuyorum… Birkaç pişmanlığım var.

 

ADAMUS: Açıkçası farkı anlamıyorum (Adamus kıkırdar). Geçmişten değil, yaşadıklarından pişman oluyorsun.

 

TIFFANY: Bazı şeyler için kendimi nasıl da hırpaladım, evet.

 

ADAMUS: Bunu neden yaptın?

 

TIFFANY: Değerlilik ile ilgili.

 

ADAMUS: Evet.

 

TIFFANY: Evet. Eksiklik.

 

ADAMUS: Evet, ama değerlilik, tüm bunlardan bir şeyler çıkarmış olmalısın.

 

TIFFANY: Evet, çıkardım. Şimdi olduğum yere geliyordum.

 

ADAMUS: Tamam (Adamus kıkırdar).

 

TIFFANY: Ve 2023 güven yılı.

 

ADAMUS: Güven. Neye güven, bana mı?

 

TIFFANY: Bana.

 

ADAMUS: Ah, sana.

 

TIFFANY: Bana, bana, bana.

 

ADAMUS: Bunu yapabilir misin, Tiffany?

 

TIFFANY: Evet.

 

ADAMUS: Bunu yapabilir misin?

 

TIFFANY: Evet.

 

ADAMUS: Üçüncü kez (soruyorum).

 

TIFFANY: EVET!

 

ADAMUS: Tiffany, sen... (Adamus kıkırdar)

 

TIFFANY: Bunu yapıyorum!

 

ADAMUS: Kendine güvenebilir misin? (daha fazla kıkırdama)

 

TIFFANY: Kendime güveniyorum.

 

ADAMUS: Ama şimdi, bu konuya girmem gerekiyor. Kendine neye dayanarak güvenebilirsin? Neye, geçmişe mi?

 

TIFFANY: Hayır. Hayır, sadece hiç bir hata yapmadığıma güvenmek, geçmişte daha önce sürekli hata yaptığımı düşünürdüm.

 

ADAMUS: Doğru.

 

TIFFANY: Ve şimdi onların hata olmadığını anlıyorum.

 

ADAMUS: Doğru.

 

TIFFANY: Yani şimdi, yaptığımı düşünürsem...

 

ADAMUS: Seni orada durdurmalıyım. Hata olmadıklarının gerçekten farkında mısın? Yoksa sadece kulağa hoş mu geliyor?

 

TIFFANY: Çoğu zaman (Adamus kıkırdar) bunların hata olmadığını fark ederim. Bazen de her şeyin boktan olduğunu düşünüyorum.

 

ADAMUS: Doğru. Doğru.

 

TIFFANY: Yani, evet. Ama çoğu zaman bunların hata olmadığını şimdi anlıyorum.

 

ADAMUS: Peki. Peki 2023’te , kendine güveneceksin ve bunu yapmana ne engel olacak?

 

TIFFANY: Bunu yapmama ne mi engel olacak? Hiçbir şey.

 

ADAMUS: Hıım (birkaç kıkırdama). Ben hiçbir şey söylemedim.

 

TIFFANY: Hayır. Hayır, gerçekten. Gerçekten.

 

ADAMUS: Ya bu yıl beklentilerini karşılamayan bir şey olursa?

 

TIFFANY: Her zaman beklentilerimi karşılamayan bir ton şey var (Adamus kıkırdar).

 

ADAMUS: Neden?

 

TIFFANY: Çünkü büyük beklentilerim var.

 

ADAMUS: Ahh!

 

TIFFANY: Hmm hımm.

 

ADAMUS: Ve bu yüzden... belki – anlıyorum – beklentilerini azaltmalısın. Neredeyse hiç beklentin yokmuş gibi onları en aza indirmelisin (kıkırdar). Bir beklentin varsa, mesela sabah kalkacaksın gibi. O zaman bile buna güvenemezsin.

 

TIFFANY: Ah, sabah kalkmam mı gerekiyor?! (kıkırdar)

 

ADAMUS: Pekala, öğleden sonra diyelim, bilirsin (kıkırdamaya devam eder). Peki, kendine güvenmek ile ilgili dayanağın ne?

 

TIFFANY: Dayanağım, bunu şu anda yaptığımı biliyor olmak. Yapmak için burada olduğum şeyi yapıyorum. Bu yüzden, o gün o kadar iyi gelmese bile, sadece güvenmek - ya da bilirsin, o gün kendimde değilim gibi hissedersem - sadece güvenmek ve her şeyin yolunda olduğuna güvenmek.

 

ADAMUS: Doğru.

 

TIFFANY: Evet.

 

ADAMUS: Peki.

 

TIFFANY: Her şeyin yolunda olduğuna.

 

ADAMUS: Kulağa biraz yapmacık geliyor. Umarım söylememe kızmazsın.

 

TIFFANY: Ah, hayır, hayır. Hayır, devam et.

 

ADAMUS: Ah, güzel. Güzel (Adamus kıkırdar).

 

TIFFANY: Evet, evet. Evet, çıkar ortaya. Çıkar, Adamus.

 

ADAMUS: Evet, ne dediğini anlıyorum ve herkes...

 

TIFFANY: Çünkü bunu gerçekten hissediyorum.

 

ADAMUS: Seyircinin tamamı da anlıyor. Evet, kendine güvenmek harika, ama ben burada birkaç seviye daha derine bakıyorum. Hikayelerinizin nasıl ortaya çıktığına ve nelerin geliştiğine bakıyorum ve burada o kadar çok şey var ki, bazı şeyler üzerinde çok sıkı çalışma ile ilgili sorununuz var. Demek istediğim, bazı şeyler üzerinde çok çalışıyorsun. Ve ihtiyacın olmadığında da, hala onlar üzerinde çalışıyorsun. Ve sen hala, biliyorsun, hala bir savaşçısın. Hala savaşçısın (yüzünü buruşturur). Evet, yakaladım seni!

 

TIFFANY: Biraz.

 

ADAMUS: Ve bilirsin, sadece şöyle hissedersin, "Pekala, 2023'e gireceğim. Zırhımı kuşanacağım. Kalkanım ve kılıcım olacak ve kendime güveneceğim." Ve aniden - fııışşştt! (kıkırdarlar) – yere serilirsin. Ve sonra "Bunun nesi yanlıştı?" dersin.

 

Sadece üzerinde çalışmayı bırak,Tiffany. Gerçekten. Bu en iyi şey. 2023, Gerçekleştiriminizde gevşeme yılı. Bu kadar. Nokta. Biliyorsun, kendinle ilgili "Kendimi kendime kanıtlamaya devam etmeliyim."gibi bir şeyin var, Bunu asla başaramayacaksın. Oraya asla varamayacaksın. Beş doktoranız olabilir ve yine de başaramayacaksınız. Şimdi Gerçekleştirimde gevşeme yılı. Ve kendine güvenmek mi? Ehh, bilirsin, güven, hiç bir şey ifade etmez. Biliyor musun, bu aslında nedir? Bu sadece kendi oluşuna izin vermektir.

 

TIFFANY: Evet.

 

ADAMUS: Ve evet, bunun altında ince harflerle dipnot olarak yazılmış, ‘hayır, gerçekten herhangi bir hata yapamazsınız’ var. Ve tüm bunlar içinde, sen kötü bir insan değilsin. Ama bir tür çarpık hikayeyle kötü olduğunu ve şimdi iyi olman gerektiğini kendine kanıtlamaya çalışıyorsun. Hepsini bırak. Daha kolay. Gerçekleştiriminde rahatla.

 

TIFFANY: Teşekkürler.

 

ADAMUS: Bu çok basit. Hayır, bu gerçekten çok zor. Ama kelimelerin söylenmesi çok basit. Biliyorsunuz ve işler yoluna girecek ve çünkü … - bunu daha sonra açıklayacağım. Ama şu anda devam eden ve çoğunun farkında bile olmadığınız tüm o hikayeler, hepsi şu anda neler olup bittiğini merak ediyorlar ve onların hepsi dikkatinizi talep edecek.

 

TIFFANY: Bunu hissediyorum.

 

ADAMUS: Evet. Oh, ve onlar geri gelecekler. Hikayeler size bazı şeyleri hatırlatacak. Bilirsiniz, "Kendime güveneceğim" dediğiniz anda, birdenbire, geçmişten neden kendinize güvenmemeniz gerektiğine dair bin bir tane hikaye gelir ve bu bunaltıcıdır. Bugün bunun üzerinde çalışacağız, ama sadece Gerçekleştiriminizde rahatlayın. Bu o kadar kolay.

 

TIFFANY: Tamam.

 

ADAMUS: Evet. Ve biri var ki – bunu kendin için yapıyorsun, ama şimdi hayatında biri var – ve o, seni bir nevi bağlamaya, topraklamaya…

 

TIFFANY: Umarım bağlı değilimdir (kıkırdar).

 

ADAMUS: Bağlı değil…

 

TIFFANY: Ne demek istediğini biliyorum. Evet.

 

ADAMUS: Geride tutmak gibi bir bağ değil, ama seni gerçeğe, dengeye geri getiriyor. Her şeyden çok da dengeye. Çok, çok uzaklara gitme eğilimindesin ve şimdi "Hayır, burada güvendeyim" diyorsun. Belki de şu anda bu, senin için bir güvenliktir.

 

TIFFANY: Evet! Bu doğru hissettiriyor.

 

ADAMUS: Evet.

 

TIFFANY: Evet.

 

ADAMUS: "Ve şimdi güvenle burada olabilirim."

 

TIFFANY: Güven derken belki de bunu kastediyorum. Kendimi daha güvende hissediyorum.

 

ADAMUS: İşte böyle.

 

TIFFANY: Evet.

 

ADAMUS: Güzel. Yani 2023, “Güvendeyim.” Hım.

 

TIFFANY: Teşekkürler Adamus.

 

ADAMUS: Rica ederim. Sadece beş dolar, lütfen (kahkahalar). Hey, psikiyatriste gitmekten daha ucuz! Evet (Adamus kıkırdar). Tamam.

 

2023 için hikayeniz nedir?

 

LİNDA: Bu sanki dövüşüyormuş gibi. Hangisine mikrofon vermem gerektiğini bilemedim...

 

CHAD: Gerçekleştirimimde rahatlayacağım.

 

ADAMUS: Güzel. İyi. Evet. Bunu zaten yaptınız, tekrar denemek ister misiniz?

 

CHAD: Peki (kahkahalar). Ne olduğuna, yani ne yapılacağına dikkat edeceğim.

 

ADAMUS: Hikayen 2023 için nasıl gelişecek?

 

CHAD: Kendimi daha çok yakalamaya başlayacak ve ne zaman kendimi daha az güvende hissetsem meditasyona yöneleceğim.

 

ADAMUS: Kendini daha çok yakalamak mı?

 

CHAD: Evet. Ne zaman çok fazla kendimi düşünmeye, kendi kendimi düşünmeye başlasam kendimi yakalamak. Bilirsin, bu daha ziyade fazla düşünmek gibi.

 

ADAMUS: Doğru, doğru.

 

CHAD: Bunun gibi şeyler.

 

ADAMUS: Evet.

 

CHAD: Yani, umarım kendimi daha çabuk yakalarım ve buna takılıp kalmam. Böylece onu daha hızlı fark ederim ve ne bileyim meditasyon yaparım, banyo yaparım, yürüyüşe çıkarım.

 

ADAMUS: Doğru. Muditasyon mu dedin?

 

CHAD: Meditasyon.

 

ADAMUS: Oh, meditasyon!

 

CHAD: Evet.

 

ADAMUS: Duymuş olmalıyım…

 

CHAD: Ve bu benim bir Lamborghini alacağım yıl. Bu yüzden, bunu çözeceğim.

 

ADAMUS: Ne yapacaksın?

 

CHAD: Bir Lamborghini alacağım.

 

ADAMUS: Ah, güzel, güzel.

 

CHAD: Evet. Bu yüzden eğlenceli bir yıl geçireceğim.

 

ADAMUS: Beni de bir gezintiye çıkar.

 

CHAD: Bu harika, eğlenceli bir yıl olacak.

 

ADAMUS: Evet. İyi. Ve bunun önüne geçebilecek şeyler nelerdir?

 

CHAD: Kendinden şüphe duyma veya fazla düşünme.

 

ADAMUS: Fazla düşünmek. Evet. Evet.

 

CHAD: Bunu fazla düşünmek istemiyorum ama... (bazı kıkırdamalar).

 

ADAMUS: Evet. Ve herkese ne tür bir işle uğraştığını söyle.

 

CHAD: Emtia, hisse senedi ve vadeli işlem ticareti yapıyorum.

 

ADAMUS: Evet. Ve bu bir çeşit düşünme işi.

 

CHAD: Geçen gün baktığım bir cümle var, "Korkmuş para, para kazandırmaz."

 

ADAMUS: Bravo. Evet, evet. İyi.

 

CHAD: İşte bu yüzden, benim iş kolumda, bazen gerçekten kötü bir tavşan deliğinden ya da harika bir zamandan geçebilirsin. Ve bu gerçekten korkudan, FOMO*’yu kaçırma korkusundan kaynaklanıyor …

 

*Çn:FOMO, fırsatı yakalama arzusunu karşılayan bir terimdir. Sosyal hayatta ve yatırım dünyasında sık sık kullanılan bu terim, fırsatı kaçırma korkusu anlamına gelir. Genel olarak heyecan verici şeyleri kaçırma korkusudur.

 

ADAMUS: Doğru.

 

CHAD: …bunu yaptığın zaman kendini yakalaman gerekir yoksa başın belaya girer.

 

ADAMUS: Ve herkesin tekrar duyması için o harika cümleyi söyler misin?

 

CHAD: Bir şeyleri kaçırma korkusu.

 

ADAMUS: Hayır, ondan önceki, parayla ilgili olan.

 

ÇAD: Ah. "Korkmuş para, para kazandırmaz."

 

ADAMUS: Korkmuş para, para kazandırmaz. Bu tam olarak daha önce söylediğim şeydi. Her şey, gerçekliğiniz, gözlemcinin yani sizin algınıza göre yaratılır. Ve haklısın. Bir şeyin içine girmekten korkuyorsanız, eğer algı buysa, tam olarak elde edeceğiniz şey de budur. Tüm bu küçük dalga formları aniden parçacıklara dönüşür, aniden gerçekliğe dönüşür ve elde ettiğiniz şey budur.

 

ÇAD: Güzel.

 

ADAMUS: Güzel. Bu yüzden biraz daha derine inmem gerekiyor. “Fazla düşünme” diyorsun. 2023 için başka bir şey daha var.

 

CHAD: Hımm... Fazla düşünmemeye çalışıyorum.

 

ADAMUS: Doğru, doğru! (Adamus kıkırdar) Peki bunu nasıl yapıyorsun?

 

CHAD: Şimdi kendimi çabuk yakaladım, bakın (bazı kıkırdamalar).

 

ADAMUS: Düşünmemeyi nasıl düşünüyorsun?

 

CHAD: Bence bu olmaya başladığında, işim veya ticaretim gibi şeyler açısından, küçülmeniz gerektiğini söyleyebilirim, yani gerçekten her şeyi durdurun ve sonra daha küçük miktarlara gidin ve bununla ivme kazanın.

 

ADAMUS: Doğru. Bir tüccar olarak başarılı mısınız?

 

CHAD: Bazı günler.

 

ADAMUS: (kıkırdayarak) Pekala, emin olun müşterileriniz…

 

CHAD: Genel olarak, evet. Genel olarak, evet.

 

ADAMUS: … müşterileriniz sizi iyi günlerde yakalarlar, kötü günlerde değil. Bu çılgın bir iş. Evet.

 

CHAD: Evet. Ve bu sadece benim şirketim için. Başkaları için ticaret yapmıyorum.

 

ADAMUS: Tamam.

 

CHAD: Ama genel olarak başarılıyım, evet.

 

ADAMUS: Güzel.

 

CHAD: Bu daha çok, öğrendiğim her şeyi kullandığım bir tarz ama her zaman yeni dersler var.

 

ADAMUS: Her zaman yeni dersler. Evet.

 

CHAD: Ve böyle, evet.

 

ADAMUS: Yani ben buraya biraz baktığımda, vereceğim tavsiyenin, kendine bir kimlik oluşturmaya çalışmaktan vazgeçmen olduğunu söyleyebilirim.

 

CHAD: Tamam.

 

ADAMUS: Biliyorsun, bu bir süre için iyidir. Bilirsin, “Nasıl hikayeler yazmak isterim? Kendimi pek çok farklı şekilde nasıl deneyimlemek isterim?” gibi. Ama bununla ilgili pek çok şey bir kimlik oluşturuyor, "Ben kimim? Ben neyim?" gibi. Ve böylece dışarı çıkıp bir şeyler yapıyorsun. Ama öyle bir an gelir ki, o “Ben Ben’im” olur. İşte o zaman Gerçekleştiriminde rahatlarsın.

 

CHAD: Peki.

 

ADAMUS: Evet. 2023 ile ilgili korkuların var mı?

 

CHAD: Biraz var…

 

ADAMUS: Piyasa çöküyor ve…

 

CHAD: Evet. Piyasanın ne yöne gideceğini bilmek istiyorum (bazı kıkırdamalar).

 

ADAMUS: Evet.

 

CHAD: Evet.

 

ADAMUS: Evet.

 

CHAD: Evet.

 

ADAMUS: Evet.

 

CHAD: Evet?

 

ADAMUS: Evet.

 

CHAD: Müthiş!

 

ADAMUS: Evet!

 

CHAD: Evet!

 

ADAMUS: Biliyorsun, bu duruma göre değişir. Tam olarak dediğim şeye geri geliyoruz ve söylediğim şeyi yaptığın işe uygulayabilirsin. Gerçekliğini, deneyimlerin, yaptığın işteki başarın ya da başarısızlığın tamamen senin bakış açınla belirlenir. Artık gözlemcisin. Pazarın geri kalanını unut. Bilirsin, haber bültenlerinden girdi alırsınız, geri bildirim alırsınız ve bir kişi 'harika bir yıl' diye tahminde bulunurken, bir diğer kişi, kötü bir yıl öngörebilir. Bakış açın neyse olacak olan da odur. Pazarın geri kalanı parçalanabilir; ama sen çok iyi olabilirsin.

 

CHAD: Evet, kesinlikle. Mükemmel.

 

ADAMUS: Ama senin bakış açın nedir?

 

CHAD: Benim bakış açım, aslında her şeyin oldukça iyi gittiği yönünde ve biz her şeyi aynı ışıkta görmüyoruz. Algoritmalar gibi daha eski şeylere bakıyoruz.

 

ADAMUS: Doğru.

 

CHAD: Ama gerçekten, gerçekte işler oldukça iyi gidiyor.

 

ADAMUS: Evet. Ya da belki de gitmiyor.

 

CHAD: Benim bakış açıma göre işler oldukça iyi gidiyor.

 

ADAMUS: Evet, iyi, güzel. Eğer bu senin bakış açınsa ve sonra unu…

 

CHAD: Ve bazı hava endüstrileri de iyi gidiyor.

 

ADAMUS: Şimdi dünyanın geri kalanını unutun ve farklı sektörlere bakmayı unutun. Nihayetinde, genel olarak piyasada neler olduğuyla ilgili değil bu. Size ne oluyor? Ve bu da, onun istediğiniz şekilde tezahür etmesine neden olacaktır. Kendinizi iyi hissediyorsanız, para kazanacaksınız. Dışarıdaki her şey -uzmanlar ve uzman olmayanlar ve diğer her şey- hakkında endişeleniyorsanız, düşünüyor veya hesaba katmaya ve piyasayı anlamaya çalışıyorsanız. Piyasayı anlamaya çalışıyorsanız, başlamadan önce kaybolursunuz. Piyasada oynamanıza ve herhangi bir kimseden veya herhangi bir şeyden bağımsız olarak bolluk içinde olmanıza izin veriyorsanız, çok iyi bir iş çıkarırsınız.

 

CHAD: Teşekkür ederim.

 

ADAMUS: Ama, "Pekala, bu uzman bunu söylüyor ve bu aşağı gidiyor ve işte şuradaki trend" demeye başladığınız anda kaybedersiniz.

 

CHAD: Son zamanlarda, herkesin her zaman düşündüğünün tam aksine yaparak daha fazla para kazanıyorum (kıkırdar).

 

ADAMUS: Evet. Aslında eski bir temel önerme var: "Gelecekte ne olacağını bilmek istiyor musun? Bugün olanların tam tersi.” Kaybedemezsiniz. Sarkaç bir ileri, bir geri sallanır. O yüzden, o bu şekilde sallandığında, bahse girin çünkü bir noktaya kadar o diğer yönde olacak. Ve sonra çok geçmeden sarkaç sadece ileri geri sallanmakla kalmıyor, şu şekilde dönüyor (kahkahalar) ve aynı anda bir bu yana, bu yana ve her yöne gidiyor.

 

CHAD: Bunu son zamanlarda yapıyor gibi.

 

ADAMUS: Evet, yaptı.

 

CHAD: Eğlenceliydi.

 

ADAMUS: Bu yıl ve piyasa hakkında fikrimi söyleyecek olursam? Çılgın olacak.

 

CHAD: Evet ve bu iyi. Bu, bilirsiniz, bu tür bir oynaklık tüccarlar için gerçekten iyi olabilir.

 

ADAMUS: Olabilir. Piyasalarda bu yıl hiçbir şey kutsal değil. Bazı güvenli bahisler var. Cauldre bunları söylememi istemiyor ama söyleyeceğim. Yardımcı programlar. Orada bazı güvenli bahisler var. Ancak kendinizi bununla sınırlamayın. Bilirsiniz, sadece kalbinizden oynayın, zihninizden değil, başarılı olursunuz.

 

CHAD: Evet.

 

ADAMUS: Yapması zor. Korkutucu.

 

ÇAD: Evet. Bunu fark etmek ve sonra bazen ticaret yaptığımda ve işler iyi gitmediğinde düşünüyorum, daha sonra, "O kişi kimdi? O bölgedeki kimdi” diyorum.

 

ADAMUS: Doğru! Doğru!

 

CHAD: Bilirsin, "Ben ne yapıyordum?" diyorum, bilirsin.

 

ADAMUS: Evet. Onun hakkında çok düşünürsen, seni her zaman yener. Ama kendin için oynuyorsan ve onunla rahatlıyorsan, onunla eğleniyorsan, kaybedemezsin.

 

CHAD: Peki. Bu yüzden ticaretimde rahatlayacağım.

 

ADAMUS: Teşekkürler. Evet, ben de yüzde on alıyorum (kahkahalar).

 

CHAD: Beş dolarlık seçeneği seçeceğim (kıkırdarlar).

 

ADAMUS: Evet, evet! Bir kaç tane daha. 23. Hikayen nedir?

 

LİNDA: Bu güzel bir çikolataydı. Teşekkür ederim.

 

MARIA: Rica ederim (kıkırdar).

 

ADAMUS: Buradaki de, o çikolata mı?

 

MARIA: Hayır.

 

LINDA: Hayır! (Güler)

 

ADAMUS: Hm. Unut gitsin o zaman.

 

MARIA: Pekala, Cennet’in Haçı ile birlikte, Kendimle gerçekten bağlantı kurmayı ve bağlantılı olduğumun bilincinde olmayı dört gözle bekliyorum.

 

ADAMUS: Bilinçli olmak. İyi iyi.

 

MARIA: Ve nerede olursam olayım, doğru yerdeyim ve yaptığım şeyi yapmayı seviyorum - seyahat etmek veya...

 

ADAMUS: Hayatta ne kadar özgürsün?

 

MARIA: Pardon?

 

ADAMUS: Ne kadar özgürsün? Demek istediğim, seni çok geride tutan şeyler var mı? İş? Aile?

 

MARIA: Geçen yıldan beri artık çalışmıyorum...

 

ADAMUS: Ah!

 

MARIA: … çünkü …

 

ADAMUS: Onlardan biri.

 

MARIA: … Bir gece “Yıl sonunda işten ayrılabilirsin” diye bir ses işittim ve ayrıldım.

 

ADAMUS: Ah, vay! O işte ne yapıyordun?

 

MARIA: O zaman, bir çikolata dükkanında çalışıyordum (kıkırdar).

 

ADAMUS: Ah! Ah! Dünyadaki herhangi biri, bir çikolata dükkanında çalışmayı nasıl bırakabilir ki? (kahkahalar) Sadece anlamıyorum.

 

MARIA: Neredeyse "Bilmiyorum" diyecektim ama yapamam (gülüyor).

 

ADAMUS: Evet, evet, evet! Tuvalet hemen orada.

 

MARIA: Evet, biliyorum. Ama oraya gitmezdim.

 

ADAMUS: Seni buraya, Colorado'ya, Kırmızı Çember Merkezi’ne getiren şey neydi?

 

MARIA: Buraya Boulder'a geldim çünkü kedi-bakıcılığı yapıyorum ve sonra, ilk önce bu aralar bir Şaud olup olmadığına baktım.

 

ADAMUS: Ah. Yani biri senden dünyanın öbür ucundan gelip kedilerinin üzerine oturmanı, yani kedilerine bakıcılık yapmanı mı istedi? (Çn: Babysit ing.çocuk bakıcılığı yapmak anlamına geliyor ve kelimenin içinde oturmak:sit fiili geçtiği için, Adamus Maria'nın kedi bakıcılığı ifadesi ile ilgili olarak kelime şakası yapıyor.)

 

MARIA: Konaklayarak ya da konaklamayarak istediğiniz yerde kedilere bakabileceğiniz bir uygulama var ve bir de...

 

ADAMUS: Bir saniye bekle. Bir süredir gezegende bulunmadım (kahkahalar). Bunu hazmetmeye çalışıyorum. Yapabilirsin - bir ne var- buna ne diyorsunuz - bir uygulama. Bir araç mı var…

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: …insanların kedileriyle ilgilenmek için dünyayı dolaşmak için kullanabileceğiniz bir şey.

 

MARİA: Evet. Ya da köpekler ya da her neyse.

 

ADAMUS: Kedi bakıcılığı mesleğini öğrenmek için kedi üniversitesine gittin mi? (bazı kıkırdar)

 

MARIA: Hayır, bende vardı.

 

ADAMUS: Sende vardı.

 

MARIA: Kedilerim vardı.

 

ADAMUS: Senin kedilerin vardı. Şimdi kedin var mı?

 

MARIA: Hayır.

 

ADAMUS: Onlara ne oldu?

 

MARIA: O öldü.

 

ADAMUS: Ve diğer insanların kedileriyle ilgilenmek için dünyayı mı dolaşıyorsun?!

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: Ben bu mantığı anlamıyorum.

 

MARIA: Seyahat etmeyi severim.

 

ADAMUS: Seyahat etmeyi seviyorsun, tamam.

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: Yapabileceklerin inanılmaz değil mi?

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: Evet. Demek kedilerle ilgileniyorsun. Kediler nasıl?

 

MARIA: Çok iyiler.

 

ADAMUS: Güzel. Hâlâ hayattalar.

 

MARIA: Evet (kıkırdar).

 

ADAMUS: Güzel.

 

MARIA: Yemek yiyorlar ve…

 

ADAMUS: Bu iyi. Ve bunun için para alıyor musun yoksa birinin evinde mi takılıyorsun?

 

MARIA: Ben sadece evde yaşıyorum.

 

ADAMUS: Onların yemeklerini yiyebilir misin?

 

MARIA: Ama diğer her şeyi ben ödüyorum.

 

ADAMUS: Evdeki yiyecekleri yiyebilir misin?

 

MARIA: Birkaç şey, tabi eğer onları beğenirsem.

 

ADAMUS: Kedi maması mı? Hayır, hayır …

 

MARIA: Sevmiyorum...

 

ADAMUS: … Yani, kediler için kedi maması bırakıyorlar mı? Evet.

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: Güzel. Tamam (kıkırdar). Yani hayatın şu an oldukça özgür.

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: Ve bunu söylediğinde, sanki bundan zevk alıyormuşsun gibi gülümsüyorsun.

 

MARIA: Evet, biliyorum.

 

ADAMUS: Yani, ve yine bu yıla geri dönelim, '23. Hikayen nedir?

 

MARIA: Bu kadar özgür hissetmek için gerçekten ben kendimi adayacağım.

 

ADAMUS: Evet. İyi. Yani bu yıl gerçekten kendin olacaksın.

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: Güzel. Harika. Teşekkür ederim.

 

MARIA: Rica ederim.

 

ADAMUS: Mikrofonla olmak o kadar da kötü değildi, değil mi?

 

MARIA: Ah, hayır. Değildi.

 

ADAMUS: Biraz eğlenceliydim, değil mi?

 

MARİA: Evet.

 

ADAMUS: Evet, evet.

 

MARIA: Hiçbir şey kaybetmem diye düşündüm.

 

ADAMUS: Evet. Evet. Hayır, kaybetmedin (kıkırdar). Tamam. İyi. Çok teşekkür ederim.

 

MARIA: Rica ederim.

 

ADAMUS: Tamam, bir tane daha. Bir tane daha. Bunu iyi seç, Linda.

 

LINDA: (fısıldar) Bakalım.

 

ADAMUS: Bunu iyi seç. '23 için hikayeniz nedir? Ah! Oradaki kalabalığı inceliyor. Birisi – ah, biri seçildi – Vince.

 

VİNCE: Merhaba.

 

ADAMUS: Nasılsınız beyefendi? 23 için hikayeniz.

 

VİNCE: Yapmak

 

ADAMUS: Yapmak mı?

 

VİNCE: Hiçbir şey.

 

ADAMUS: Hiçbir şey yapmamak (kahkahalar).

 

VINCE: Mümkün olduğu kadar az.

 

ADAMUS: Evet.

 

VİNCE: Sadece olmak.

 

ADAMUS: Sadece olmak, tamam. Hayatın boyunca oldukça sıkı çalıştın.

 

VINCE: Neyi sıkı olarak adlandırdığına bağlı.

 

ADAMUS: Demek istediğim, sabah kalkıp işe gidiyorsun. Bütün gün çalış, sonra eve gel.

 

VINCE: Evet, ama hoşuma gitti.

 

ADAMUS: Gitti mi?

 

VİNCE: Gitti.

 

ADAMUS: Ben birçok insandan bunu işitmiyorum. Ne tür bir iş yaptın?

 

VINCE: (karısına sorar) Hoşuma gitti mi?

 

CAROLYN: Evet.

 

ADAMUS: Evet, güzel.

 

VINCE: Bilgisayarlar.

 

ADAMUS: Ah, bilgisayarlar.

 

VINCE: Bilgisayar programcılığı.

 

ADAMUS: Ah. Gerçekleşen tüm bu yeni yapay zeka sizi büyüledi mi?

 

VINCE: Hayır. Bıraktım.

 

ADAMUS: Ah. Aa.

 

VINCE: Biliyor musun, ona bir şekilde bakıyorum ve sanki "Hm, bu başkası içinmiş" gibi geliyor bana.

 

ADAMUS: Evet.

 

VINCE: Yaptığım şeyden memnundum. Bu ötesi ve…

 

ADAMUS: Tüm bu şeylere ayak uydurmak zor.

 

VINCE: Zor ve zaman ya da enerji harcamak istemiyorum.

 

ADAMUS: Bunu düşünmek bile başını ağrıtıyor. Evet.

 

VİNCE: Şey, evet. Ben her zaman meraklıyımdır.

 

ADAMUS: Yani, bu yıl hiçbir şey yapmayacaksın.

 

VINCE: Mümkün olduğu kadar az.

 

ADAMUS: Mümkün olduğunca az (Adamus kıkırdar). Tamam.

 

VINCE: Hâlâ çekleri yazmam veya transferleri ayarlamam gerekiyor, her neyse.

 

ADAMUS: Fiziksel olarak nasıl hissediyorsun?

 

VİNCE: Eh, iyiyim.

 

ADAMUS: Kulağa pek hoş gelmiyor…

 

VİNCE: Geçiyor.

 

ADAMUS: Evet, geçiyor. Sadece geçiyor. Bu hikayeyi değiştirmeyi düşündün mü?

 

VİNCE: Elbette.

 

ADAMUS: Peki?

 

VINCE: Buna izin veriyorum.

 

ADAMUS: Peki. Ama belki şimdi bile aktif olarak bu hikaye değişiyor.

 

VINCE: Yani... (duraksar) sanırım bunu nasıl değiştirebileceğimi tam olarak anlamıyorum.

 

ADAMUS: Bunun hakkında birazdan konuşacağız.

 

VINCE: Tamam!

 

ADAMUS: Bir sonraki konuma ne güzel bir giriş oldu.

 

VINCE: Yardımcı olduğum için mutluyum.

 

ADAMUS: Güzel. Teşekkürler (kahkahalar). İlerlerken bunu aklında tut.

 

Güzel, derin bir nefes alalım.

 

2023 için farklı hikaye fikirleri duymak güzel.

 

Öyle ya da böyle gerçekten önemli değil, ama nihayetinde her şeyin sizin bakış açınızla ilgili olduğunu unutmayın. İşte tam da bunu deneyimleyeceksiniz. Şöyle diyebilirsiniz, "2023 mutlaka parlak bir yıl olacak. Mutlu olacağım. Seyahat edeceğim. Çok param olacak." Ama eğer gerçekten buna inanmıyorsanız, sadece kelimeleri söylemeye ve düşünceleri düşünmeye çalışıyorsanız ama buna inanmıyorsanız, bu sizin bakış açınız değildir. “Ah, kahretsin! Başka bir yıl daha. Sadece atlatıp atlatamayacağıma bakmam gerekiyor ve umarım beni içinde bulunduğum bu sefil durumdan kurtaracak bir şey olur," diye düşünürseniz, tam olarak alacağınız şey de bu olacaktır.

 

Bunu değiştirmek biraz zordur çünkü artık zihninizle savaşıyor ve "Ah, bu olumlu bir yıl olacak" demeye çalışıyorsunuzdur. “Çok mutlu olacağım.” diyorsunuz, ama sonra berbat şeyler oluyor. Bu berbat şeyler, bir aptal olduğunuz için, yanlış anladığınız için olmuyor; olanlar sadece sizin bakış açınız, onlar sizin hikayeniz. İstediğiniz zaman hikayeyi değiştirebilirsiniz. Olumlu düşünce veya olumlama yoluyla değil. “Artık eski hikaye yok. Şimdi hikayeyi değiştireceğim” dersiniz. Ve bakış açınızı değişir. Ayrıntılar, tarihler ya da tam olarak ne olacağı konusunda endişelenmenize gerek yok, ama bu neredeyse bölüm başlığı gibi, "Bokları Boşaltmak" diyen bir bölüm başlığı gibi, bu Birinci Bölüm. İkinci Bölüm; "Şimdi Enerjinin Bana Hizmet Etmesine İzin Veriyorum." Üçüncü Bölüm; "Bedenlenmiş Bir Üstat Olarak Yaşamak." Çok fazla ayrıntıya girmek zorunda değilsiniz; tüm hikayenin dinamiğini veya bakış açısını birdenbire değiştiriyorsunuz.

 

 

Hikayeleriniz

 

Hikayeler ilginç şeylerdir. Çoğu insan, çoğunuz, şu anda yalnızca bir hikaye olduğunu - sizin hikayenizin - olduğunu düşünüyor. Sizin tarihiniz. Siz onu çizelgeye döküyorsunuz. O çok doğrusal. Bir hikaye, bir kişi. Bu hiç de böyle değil. Eşzamanlı olarak devam eden çok fazla hikaye var. Siz tek bir hikayenin farkındasınız, deneyimlemiş olduğunuz o tek hikayenin farkındasınız. Ve söylemeliyim ki bu, ruhunuzun en önemli hikayesi. Ancak bununla birlikte, gerçekleşen başka birçok hikaye daha var ve zaman zaman (hikayenin) kaotikleşmesinin nedeni de bu.

 

Geçmiş yaşam hikayeleriniz var. Onları hatırlamıyorsunuz ve bu iyi bir şey. Evet, eğer o geçmiş yaşam hikayelerini hatırlasaydınız, gerçekten bu çok kafa karıştırıcı olurdu. Kendinize gerçekten çok sert davranırdınız, çünkü o geçmiş yaşam hikayeleri, onlar, ölmedi ve  asla bir "Son"a ulaşmadılar. O hikayeler şu anda yaşıyorlar ve kendilerinden şüphe ediyorlar. Iztırap ve acı içindeler. Ya da belki gerçekten iyi bir hayat, ya da belki de sadece can sıkıntısı yaşıyorlar. Onlar şu anda kendi hikayelerinde yaşıyorlar. Onları  hissediyorsunuz. Bu gerçekten bir lütuf – en azından şu an için– tüm bu hikayeleri hatırlamamanız gerçek bir lütuf. Aksi taktirde bu çok ezici olurdu. Sonra, eğer sizi tanıyorsam, tarzınızı tanıyorsam; bu yaşamların içeri girip bu hikayeleri düzeltmeye ve iyileştirmeye çalışırdınız. Ve sonra onların ağına düşerdiniz ve o eski hikayelerden asla çıkamazdınız. Bu bir karmaşaya neden olurdu.

 

Bir nedenden dolayı buradasınız ve tüm bu hikayeleri hatırlamamanızın da bir nedeni var. Ve bazılarınızın, evet, bir takım nüfuzlu geçmiş yaşamları var. Çoğu şu an için gerçekten önemli değil. Onlar sadece bir hikaye, ama yaşayan bir hikaye. Onlar geçmişte değiller. Tam buradalar.

 

Kendi veçhelerinizden gelen hikayeleriniz var. Aspectology'yi bu ayın sonlarında yapacağız. Bunlar bir bakıma hikayelerdir. Tüm veçhelerin değil ama birçok veçhenin hikayeleri yaşıyor. Diyelim ki; bir süre önce bir travma yaşadınız. Bu bir veçhe yarattı. Bu veçhe, gri hatta karanlık dediğimiz, sizden kopmuş ve sizden pek çok nedenden dolayı hoşlanmayan bir hale geldi. O da şu anda bir hikayeyi yaşamaktır. Birçoğunuz bu veçheleri bütünleştirdiniz. Ama eğer yapmadıysanız, hala bütünleştirilmemiş bazı şeyler varsa, onlar sadece bir veçhe değildir. Onlar da kendi hikayelerini yaşıyorlar. Dışarı çıkıp acılarının derinliğini keşfediyorlar ve sizin bunun farkında olmamanız iyi bir şey. Bu hikayelerden bazıları, karanlığın ne kadar karanlık olduğunu keşfediyor. Bazıları, alternatif hikayeleri keşfediyor, "Eğer bunu şu şekilde yapsaydım, bu şeyleri nasıl değiştirirdi? Eğer bu yaklaşımı deneseydim, bu kadar aptal, bu kadar kötü, bu kadar rezil, bu kadar cahil olmasaydım ne olurdu?” gibi. Herhangi bir veçheyi ele alabilirsiniz ve onlar şu anda hikayelerinin yüz veya binlerce farklı versiyonunu yaşıyor olabilirler. Ve siz, insan düzeyinde hepsinin  farkında olmadığınız için çok şanslısınız. Bu çok ezici olurdu.

 

Sizin,- melek formundayken -Dünya'ya gelişinizin de öncesine dayanan ve şu anda devam etmekte olan hikayeleriniz var. Tobias, Meleklerin Yolculuğu'nda, orada olup biten her şey hakkında konuşmuştu. Bu hikayeler devam ediyor ve sadece tek bir olay örgüsü de yok. Sahip olduğunuz herhangi bir meleksi dönemi veya kimliği ele alırsanız eğer - o bir bakıma geçmiş bir yaşam gibidir - birbiri ardına hikayeler yaşamaktır. 'Ya eğer' leri yaşamaktadır. Gezegene gelme hikayenizin potansiyelini yaşamakta. "Ya öylece yok olursa?" hikayesinin potansiyelini yaşamakta. Bütün bunlar şu anda devam ediyor.

 

Geceleri gördüğünüz rüyalar, aslında bir dizi hikayedir. Bazen onlara dokunuyorsunuz. Orada ne haltlar döndüğünü merak ediyorsunuz. Hah! Ve sık sık, "Gerçekten bu ben değilim, insandaki 'ben' (duyumsaması) gibi bir 'ben' değilim. Denesem de bunları uyduramam. Ama yine de oluyorlar. Bunlar nereden geliyor?” diyorsunuz. Pek çok psikolog, psikiyatrist, "Bu sadece senin aşırı aktif zihnin" diyor. Mümkün değil. Bunlar hikayelerdir, sizin rüya halinizdeki uzantılarınızdır ve bunlar birçok seviyede oynanmaktadır. İnsan zihni bazı güzel hikayelerin olduğu seviyelere erişme yeteneğine sahip değildir.  Ve çoğu zaman, kristalin alemlerdeyken, zihin onları anlayamaz ve bu nedenle kendini karartır. Biliyorsunuz, o hemen kendini kapatır. Kabul etmez bile. Yine de bu hikayeler yaşanıyor.

 

Şu anda orada olan ve  atalarınızın soyuna dayanan hikayeleriniz var. O zinciri biliyorsunuz - kelimenin birkaç farklı anlamı kastediliyor; silsile, bağ, dizi gibi - ama o atalarınızın zinciridir ve onların da hikayeleri var - yani, atalarınızın soyuna dair hikayeleriniz - devam ediyor. Herhangi bir anda, aynı anda devam eden binlerce, on binlerce, milyonlarca hikayeniz olabilir ve hepsi farklı seviyelerde oynanabilir.

 

Bu, ruhun harikulade yaratımıdır. Ruh sadece tam burada, şu anda tam burada, bu Şaud'da oturmuyor. Ruh - siz - buradasınız, ancak yine de, tüm bu hikayeler de vuku buluyor ve onlardan bir sürü var. Kimi acı, kimi güzel. Nihayetinde, bir bakıma, şu anda neler olup bittiğini anlamaktan başka bir şey önemli değil. Bu çok uzun zamandır devam ediyor. Tüm o potansiyel hikayeleri düşünüyorsunuz, gençken yaşadığınız hikayeyi, incindiğiniz hikayeyi. Bir şey oldu – yaralandınız, bir kemiğinizi kırdınız, kendinizi kestiniz, kanıyordunuz, çığlık atıyordunuz, belki dikiş atılması gerekiyordu – ve oradaki o küçük travma noktası, bir bakıma kendi küçük hikayesine giriyor ve oynamaya devam ediyor. Çoğu zaman, hikayede olan bitenler tekrar tekrar tekrarlanır ve daha sonra onu beyninizde hissedersiniz. Sanki bu şey, size olan bu şey geri gelmeye devam ediyormuş gibi. Ama yine de, bu hikaye dışarıdadır. Ya o elektrik kablosunu hiç tutmasaydınız? Ya o elektrik telini elinize aldığınızda ölseydiniz? Hikayenizin pek çok seviyesi şu anda oynanıyor. Bu çok bunaltıcı.

 

Şimdi bunu gündeme getirmemin nedeni – bunun herkesin başına geliyor olması. Herkesin bir sürü hikayesi var. Onlar oradalar, sizinler ama aslında sizin değiller. Oradalar. Gümbürtüyü hissedebilirsiniz. Hikâye’nin konusunu hissedebilirsiniz. Zaman zaman yoğunluğu hissedebilirsiniz. Herkes onlara sahiptir. Ama burada olan şey, önemli olan şey şu; eğer bakarsanız, yörüngenizdeki, enerji yörüngenizdeki fırıl fırıl dönen, oynayan ve tüm farklı yönlerden gelen; geçmiş yaşamlardan, bu yaşamdan, potansiyel yaşamlardan gelen tüm bu hikayelere sahipsiniz. Çok fazla hikaye var ve bazen bir kargaşa girdabı varmış gibi görünüyor. Ama, bu aslında çok yüksek derecede yaratıcı bir şeydir. Demek istediğim, ruhun bunu yapabilmesi, devam eden tüm o hikayelere, ruhun her birinin farkında olduğu bütün o hikayelere sahip olması, son derece yaratıcıdır. Bunların hiçbiri ruhun farkındalığı dışında değildir. Ruhu bir nebze olsun rahatsız etmez. Rahatsız etmez. Ruh araya girip "Oh, hikayeni değiştirsen iyi olur" demez. Ruh, hikayeleri manipüle etmeye çalışmaz. Bütün bunlar olurken o izliyor, gözlemliyor ve bir bakıma heyecanlanıyor. Bu, ruhun ifadesidir.

 

Ama aynı zamanda ruh, şu anda, diğer hikayelerin hepsi için gerçekten yol gösterici bir güç olan, çok önemli bir hikayenin olduğunu biliyor ve bu da sizin yaşamınızdır. Tam şu anda ki hayatınızdır. Ruhun - favorileri yoktur, ama gene de favori sizsiniz (Adamus kıkırdar). Şu anda merkez noktası sizsiniz.

 

Dışarıdaki tüm bu hikayelerin hareket ettiğini, yaşadığını hayal edin. Ve sonra, diyelim ki 2023'te aniden bir şey olduğunu hayal edin. Bir şey olur ve aniden, eğer her hikayeyi hayal ederseniz, bu merada her biri kendi yönüne giden, bazıları amaçsızca dolaşan, bazıları küçük gruplar veya sürüler halinde toplanmaya çalışan bir milyon koyun gibi bir şey olur. Ama meranın her tarafında milyonlarca koyun var ve siz onlara bakıp, "Ah, bu nasıl bir dağınıklık. Bütün bunlardan ben sorumluyum." dersiniz. Ama 2023'te bir şey olur ve aniden elinizde sihirli bir flüt belirir. Siz, bu yaşamdaki insan-  "Ah, bununla ne yapmam gerekiyor?” dersiniz.

 

Ruhunuz “Çal!” (bazı gülüşmeler) “Şunu çal! Şuna bakmayı kes. Nereden geldiğini merak etmeyi bırak. Bunun bir komplo olduğunu düşünmeyi bırak. Kahrolası flütü çal, olur mu?!" der, (kıkırdamalar artar) Böylece flütü alırsınız. "Ben hiç flüt çalmadım" der gibi bir haliniz vardır.  Ve ruh, "Tanrım, bahaneler uydurmayı bırakıp lanet olası flüt çalar mısın?" der.

 

Böylece flüte bakarsınız. Muhtemelen, çalmadan önce derin bir nefes almanız gerektiğinin farkındasınızdır. Derin bir nefes alırsınız ve... (birkaç nota ıslık çalar). Elbette kulağa korkunç geliyor ama en azından flüt çalıyorsunuz. Ve birdenbire dönüp bakıyorsunuz ki, "Vay canına!" Bütün bu koyunların, aniden kulakları kalkıyor (bazı kıkırdamalar), "Bu da neydi böyle?"der gibi. Bu arada, bu çok güzel müziği dinliyorlar. Ve biraz daha çalmaya devam edersiniz ve koyunlar sanki “Vay canına! Oh, şimdi, merakımızı çektin, ”der gibi – koyunların nasıl olduğunu bilirsiniz – bir şekilde yavaşça yürümeye başlarlar ve çok geçmeden sıraya dizilmiş bir milyon koyununuz olur. Ve aniden Fareli Köyün Kavalcısı olduğunuzu fark edersiniz (kıkırdamalar artar). Bu sadece bir çocuk hikayesi değil. Bu sizin hikayeniz ve onların hepsi sizi takip ediyor, tüm o hikayeler – bütün koyunlar, yörüngendeki hikayelerin hepsi – geçmişinizin ve  geleceğinizin hikayeleri sizi takip ediyorlar.

 

Etrafta dönüp duran gelecek hikayeleriniz var ve onlar birdenbire,kendi kendilerine şöyle diyorlar "Nihayet biri o sihirli flütü veya kavalı aldı ve biz de onunla akacağız. Biz akacağız. Fareli Köyün Kavalcısı'nın oynadığı hikayeye uyum sağlayacağız. Bize liderlik etmek, artık insan olan Fareli Köyün Kavalcısı'na kalmış."

 

Böylece, tüm kozmosa dağılmış ve oynamaya devam eden tüm hikayeler birdenbire hizaya gelirler, sizinle birlikte akarlar. Bu nedenle ruhunuzun size özel bir ilgisi var, çünkü siz bu şeyin anahtarısınız. Hikayelerinizi eve getiriyorsunuz. Ve – bunu açıkça belirtmeliyim – koyunları mezbahaya götürmezsiniz (Adamus kıkırdar). Bunu belirtmeliyim. Bazılarınız, “Oh, hayır! Bu olay nereye gidiyor? diyorsunuz. Hayır, yünlerin bir kısmını kırkacaksınız ve kendinize çok güzel şeyler yapacaksınız ve bu koyunların umurunda bile değil.

 

Buradaki noktaya geri dönelim. Hayat sadece bir hikaye ve tüm bunlar sadece bir hikaye. Bazen trajik, bazen acı verici, diğer zamanlarda keyifli, atılımlarla dolu. Ama hepsi sadece bir hikaye ve hepsi gözlemcinin bakış açısına, sizin bakış açınıza dayanıyor. Hikayeniz nasıl olsun istersiniz? Bunu içinizde hissedin. Ve onu detaylandırmanıza gerek yok ve o, diğer insanları içeremez. Hikayeniz nasıl olsun istersiniz? "Tatmin" diyebilirsiniz. "Kolaylık" yada "zarafet" veya kullanmak istediğiniz herhangi bir kelimeyi söyleyebilirsiniz. "Seçtiğim bakış açısı bu ve bunu 'belki' diyerek değil, net bir şekilde seçiyorum. Apaçık bir şekilde seçiyorum."

 

Sağlık, Vince. O sadece bir hikaye. O, gerçekten çok fazla evrim geçirmeden milyonlarca yıldır var olan fiziksel bedenin hikayesidir. Ve sen fiziksel bedene sıkışıp kaldın. Onun acısını hissediyorsun. Yıprandığını hissediyorsun. Yaşlanmayı hissediyorsun. Hastalıklar için endişeleniyorsun. Bu sadece bir hikaye. Bu sadece insan vücudundaki deneyiminizle ilgili kitle bilincinin size onun hakkında söylediği her şeye dayanarak edindiğiniz bir bakış açısı. Ancak bu hikayeyi istediğiniz zaman değiştirebilirsiniz.

 

Bunu yaptığınızda, şimdi seçim yaptığınızda, bilinçli olarak bakış açınızı seçtiğinizde, artık "Ne olacağını bilmiyorum. Bu bir kader. Ben..." demezsiniz. Hikayenizi seçtiğinizde, tüm koyunlar sıraya girer. Tüm o hikayeler, enerjilerin hepsi, tam o anda bu hikayeyi desteklemek için orada olurlar.

 

Şimdi, zor olan kısım su; eski hikayeleriniz ve hayattaki kalıplar sizi “Bu mümkün mü? Mümkün mü? Hikayemi gerçekten değiştirebilir miyim? Geçmişi gerçekten değiştirebilir miyim?” sorgulamasına sürükler. Biliyorsunuz, hikayenizi değiştirdiğinizde geçmişin hikayeleri de değişir. Artık,o hikayedeki kişi, yeteri kadar yiyecek bulamayan, gece gündüz çalışan ve kötü bir efendisi olan o zavallı köylü değildir. O hikaye ile ilgili sadece biraz daha iyi hissediyor olmayacaksınız. O hikaye, kelimenin tam anlamıyla, belki de o yaşamın bir köylü olarak başladığı noktadan, daha sonra "artık yok" dediği noktaya kadar değişir. O köylü başka bir ülkeye gitti ve kendi başına bir şeyler yaptı, bir şeyler yaptı, yapmak istediklerini başardı, kalbinin sesini dinledi.

 

Geçmiş olduğunu düşündüğünüz şey, kesinlikle değiştirilebilecek bir hikayedir ve siz bunu hissedeceksiniz. Onu enerji yörüngenizde hissedeceksiniz. Ve bu biraz garip ve rahatsız edici olacak, çünkü ne olduklarını bilmeseniz bile kalıplara alışkınsınız. Ve tüm o hikayelerin kendi kalıplarını takip etmesine alışkınsınız ve sonra aniden siz değişiyorsunuz ve onlar da değişiyor ve geçmiş değişiyor ve siz bilime meydan okuyorsunuz. Geleneksel fiziğe meydan okuyorsunuz. Her şeye meydan okuyorsunuz. Ama şimdi buradaki noktaya geri dönelim.

 

 

Hikayelerinizi Değiştirmek

 

Şu anda buradaki her şey sadece dalga biçimindeki potansiyellerdir. Hepsi bu kadar. Önce ışığa ve sonra dalga formlarına dönüşen enerjinizden gelir. Dalga formları çok geniştir. Bir radyo spektrum dalga formu gibi küçücük değillerdir, Devasa büyüklüktedir ve onlardan milyarlarca var ve onlar sadece orada bir gözlemciyi, bilinçli bir varlığı bekliyorlar. Ve bakış açınız – içine girip gözlemlediğinizde, yaşamın içine atladığınızda; eğer bakış açınız boktan ise, hayat kötüdür gibiyse, dalga formları size kötüyü gösterecektir. Dalga formları sadece enerjidir, ama şimdi dalga formu olarak tepkileri-yanıtları biraz daha farklı bir durumundadır.

 

Yaptığınız tek şey fiziği değiştirmek. Bu kadar. Bu pratikten yoksun olan birşey değil. Siz sadece fiziği, dalga formlarının tepkisini değiştiriyorsunuz. Yaptığınız tek şey bu. Ve bu sadece Adamus Fiziği de değil. Bu, şu anda kabul edilen – eh, çoğunlukla kabul edilen – fizik. Kafaları hâlâ çok karışık. Enerjinin rolünü anlamıyorlar - ve ben Bohr'a, Einstein'a ve diğerlerinden bazılarına kadar uzanan kuantum fizikçilerinden bahsediyorum. Enerjiyi asla tam olarak anlamadılar ve bilinci asla anlamadılar, ama aradaki her şeyi anlamaya çalıştılar. Ve kafaları çok karıştı ve bir sürü tartışma ve fikir çatışması yaşadılar. Keşke “Enerjinin iletişim olduğunu; bilincin farkındalık ve her şey olduğunu” gerçekten anlasalar, o zaman fizikteki diğer her şey bir anlam ifade eder. Dalga biçimlerinin parçacıklara, parçacıkların gerçekliğe, gerçekliğin hikayenizde yaşadıklarınıza dönüşmesi. Bu hayal ürünü bir şey değil. Bu kuantum fiziği ve siz, hikayenizi istediğiniz zaman değiştirebilirsiniz.

 

Evet, engeller var çünkü “Bunu gerçekten yapabilir miyim?" ve "Buna layık mıyım?" diyorsunuz. Biliyorsunuz, hadi bunu aşalım. Bunun üstesinden gelelim. Hadi kuantuma girelim– bu kelimeyi kullanacağım, çünkü başka bir kelime bulamıyorum – ama bunun üzerine hadi kuantum girelim ve o büyük adımı atalım. Ve onun yapacağı en kötü şey sizi öldürmektir (Adamus kıkırdar). Şaka, şaka! Peki, belki  biraz öldürebilir. Yapacağı en kötü şey, birkaç sigortayı attırmak olacaktır  ve muhtemelen birazını attırmanız gerekiyor. Ve onları geleneksel sigortalarla değiştirmek yerine, onları basitçe bilinçle değiştirirsiniz. Gerçekten artık sigortalara ihtiyacınız var mı? Yok.

 

Öyleyse, burada hikayeden çıkarılacak ders, hikayenin nasıl olmasını istersin? dir. Ve tekrar ediyorum; başka kimse yok ve ayrıntı yok, yani bu bir histir. "Bu hikayeyi nasıl olmasını istiyorum?" Ve sonra siz bunu yaparken, diğer hikayelerinizin hepsi ve tüm o katmanlar ve seviyeler, orada olan tüm o farklı boyutlar da değişmeye başlar. Kilitlenmiş bir geçmiş yoktur. Kesinlikle tanımlanmış bir gelecek de yoktur. Gelecek sadece potansiyellerdir.

 

Hikayeler - bilirsiniz, Dünya'ya gelirsiniz, deneyimler yaşamaya başlarsınız - hikayeler kilitlenir ve hikayeler sınırlanır. Onlar üzerinde hiçbir etkinizin olmadığını hissediyorsunuz. Bu kesinlikle doğru değil. Öyleyse, şimdi, bu yaşamınızda, hatta geçmişiniz hakkında bile - ille de geçmiş yaşamlarınız değil - hangi güzel hikayeyi yaratmak istiyorsunuz? “Pekala, Adamus. Hayır, geçmiş oldu bitti.” diyebilirsiniz. Hayır, sizin bakış açınız öyle olmadığı sürece geçmiş o şekilde olmadı.

 

İşte birkaç hikaye örneği. Biraz aşırıya kaçacağım.Hikayenin, sizin bir tür kozmik karışımdan, yeşil gölet köpüğünden ortaya çıkıp evrimleştiğinizi söyleyen bir tarafı var ve bunlar gelişen, büyüyen ve sonunda hayvan formlarına dönüşen, en sonunda da "zeka" sı olan insana dönüşen küçük mikroplar ve organizmalardı. - ve ben "zeka" yı tırnak içine alıyorum - ve bunlar sadece yeşil gölet köpüğünden evrimleşti. Bu bir hikaye ve eğer buna inanıyorsanız, tamamdır. Yeşil gölet köpüğünden evrimleştiğiniz fikri sizin bakış açınızdır, Ve belki de gelişmeye devam ediyorsunuz. Belki yeşil gölet pisliğine geri dönersiniz. Bu sadece isterseniz seçebileceğiniz bir hikaye. Ve bu arada, bu ilginç bir hikaye, ama bunun olma olasılığı ve şu an bulunduğunuz noktaya gelme olasılığı, bilim ve fiziğe göre, milyarın milyarda biri kadar bile değil. İnsanlığın yeşil gölet köpüğünden gelişme olasılığı. Şimdi, bazı insanlar  yeşil gölet köpüğünden geliyor (bazı kıkırdamalar), yani ondan evrilmişler, muhtemelen öyle değil.

 

Peki, diğer hikaye nedir? Nasıl bir bakış açısı istiyorsun? “Ben meleksi bir varlığım. Ben ruhumun ifadesiyim. Fiziksel olmayan alemlerde dolaştım ve oynadım. Nasıl bir çocuk oyuncaklarıyla oynarsa aynı onun gibi ben de enerjilerle oynadım. Ben bilinci, sihrin farkında olmayan ama yine de onunla oynayan biri gibi kullandım ve sonunda kendimi meleksi bir varlık olarak, daha fazlasını öğrenmek için burada buldum. Geçici olarak bu insan vücuduna yerleştirildim ama ben meleksi bir varlığım ve bu bedenin içinde evrimleşiyorum ve hikayelerimi geliştiriyorum.

 

Bakış açınızın nasıl olmasını  istiyorsunuz? Ve hiç fark etmez. Doğru yok; yanlışlık yok. Hangi bakış açısı?

 

Ya da işte diğer bir bakış açısı, “Buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum. Daha yeni geldim. Şimdi de bununla uğraşmak zorundayım. (bazı kıkırdamalar) Bunların hepsi bir hikayedir ve herhangi biri doğru olabilir. Hiçbiri yanlış değildir. Siz yeşil gölet köpüğüsünüz yada ondan geldiniz; yada siz meleksi bir varlıksınız. Bu, sizin hangi bakış açısını istediğiniz ile ilgili seçiminizdir ve gerçeği yaratan da budur. Bu kesinlikle sadece bir hikayedir, söylediğim şey bu ve onu değiştirebilirsiniz. 

 

Sizin hikayeniz büyük zorluklar ve engellerle karşılaşmak, tüm zorlukların üstesinden gelmek, kötü ailelerle uğraşmak ya da bunlara katlanmak, sefil bir hayata ve kötü eşlere sahip olmak olabilir. Bu olabilir. Yada Cauldre’nin benim fikrimi çaldığı (burada ki) makalesinde anlattığı gibi, bu gezegene hızlı bir şekilde gelmeyi seçmiş olabilirsiniz. Oldukça hızlı bir şekilde ayrılacağınız bir aile seçtiniz ve sonra bu yaşamda ruhsal tutkunuzu gerçekten deneyimlemek için kendi başınıza yola çıktınız. "Zavallı ben" hikayesi mi, yoksa buraya gelmenizin olağanüstü ve nispeten dramatik olan, bu yaşamda buraya yapmak için geldiğiniz şeyi yapmanızın, Makineler Zamanında gezegende olmanızın, bedenlenmiş bir Üstat olmak için çok kararlı olmanızın hikayesinin mi seçmek istiyorsunuz? Eğer bu bakış açısını seçersiniz, bu gerçek olur. Koyunların hepsi sıraya girer. Herkes sizi takip eder. Hikayeleri değişir.

 

Hikayeleri değişir. 10.000 yıl önce meydana gelen bir hikaye, şu anda burada yaptığınız şey yüzünden değişiyor. Gerçekten de kendi özgür iradeleri var, ama size, sizin aracılığınızla ruha o kadar bağlılar ki, sonunda birinin sadece bir takipçi olmayı değil, gerçek bir yaratıcı olmayı seçtiğini hissettikleri zaman; biri farklı bir hikaye seçtiğinde, bu onlara ilham veriyor. Kendi hikayelerini seçebilir ve hikayelerini değiştirebilirler. Bu yüzden şu anda geçmiş yaşamlarınızın her birinin, yaptıklarınızdan dolayı uyanış ve Gerçekleştirimden geçtiğini söylüyorum.

 

Hadi, hikayelerinizle birlikte derin bir nefes alalım.

 

Betonlaşmış bir hikaye yok. Bu yaşam dahil, değiştirilemeyecek hiçbir hikaye yok. Bakış açınızı değiştirirsiniz, hikayenizi değiştirirsiniz ve otlakta ne haltlar döndüğünü bilmeden dolaşan bir milyon koyunun, nasıl da birdenbire sıraya dizilip sizi takip ettiklerini, bilincinizle, aydınlanmanızla, Gerçekleştiriminizle nasıl hizalandıklarını izlersiniz. Ve bir gün güzel bir kır yolunda flüt çalarken, biraz kestirmeye-şekerleme yapmaya karar verirsiniz.

 

Şekerleme yaptığınız bir gün  aniden uyanıyorsunuz ve ortada hiç koyun yok. Aklınıza ilk gelen şey, “Ah, kahretsin! Koyunlar kaçtı!” (bazı kıkırdamalar) "Ben çobanım ve koyunlarım kaçtı. Bir milyon koyun hangi cehenneme gitmiş olabilir?” olur. Ve sonra birdenbire muhteşem, büyük bir rüyada olduğunuzu fark edersiniz, milyonlarca farklı hikayeden oluşan bir rüya ve bu hikayelerin her birinin kendine ait bir milyon hikayesi vardır. Aniden uyanırsınız ve hepsinin burada entegre olduğunu fark edersiniz. Hepsi buradalar.

 

 

Merabh

 

Derin bir nefes alalım ve biraz müzik açalım, bir merabh yapalım.

Çok net olmanızı istiyorum. Hepsi sadece bir hikaye ve bunun sadece sizin bakış açınızla ilgili olduğunu anladığınızda onlar değişebilir. Hikayenizi nasıl görmek istersiniz?

 

(müzik başlar)

 

Emin değilseniz, "Hikayeme nasıl farklı bir açıdan bakacağımı bilmiyorum" diye düşünüyorsanız, beni veya Kuthumi'yi çağırın. Hikâyenizi anlamanıza yardım edeceğiz. Hikayenizi sizinle, sefil bir insanın, Gerçekleştirime asla tam anlamıyla ulaşamayan birisini bakış açısıyla değil, bizim gördüğümüz şekliyle paylaşacağız. 

 

Biliyorsunuz, o zavallı insan hakkında kitaplar, harika kitaplar yazılmış, birkaç film de var. Asla tam olarak oraya ulaşamayan. Asla tam olarak anlamayan. Büyük hayalleri ve özlemleri olan ama ne zaman oraya varmak üzere olsa, yıkılan insan. Bu durum, kitapta veya filmde tekrar tekrar devam eder, ta ki bir şey onun, o eski 'tam olarak orada değil' kalıbını sarsana kadar. Ve bu, şu anda oluyor - hım - bu inanılmaz bir hikaye. Şu anda bunun gibi bir şey oluyor.

 

Yani burada hayatın içinde ilerliyordunuz ve bir sürü iyi, ve bir sürü kötü an yaşıyordunuz ve bir türlü kalıpların, hikayenin dışına çıkamıyor gibiydiniz. Bu hikaye çok kökleşmişti.

 

Oh, denediniz. Çıkış yolunu düşünmeye çalıştınız, çıkış yolunu zorladınız. Çıkış yolunu mantralaştırmayı, çıkış yolunu bulandırmayı (mud-itating-aslı meditating- yanlış teleffuzunda çamur anlamına gelen Mud sözcüğünün geçmesini kullanarak kelime oyunu yapıyor.), meditasyon yapmayı denediniz ve bunlar hiçbir şey işe yaramadı.

 

Ama derinlerde bir şey vardı, çok derinlerdeki bir şey, "Böyle devam edemem. Artık yeter. Ne yapacağımı bilmiyorum ama artık yeter." diyordu.

 

Hikayelerinizden biri bunu çok net bir şekilde duydu, gelecekten gelen bir hikaye, kesinlikle doğru olan bir hikaye, aydınlanmış bir varlık. Kahretsin, o hikayede küçük kanatlarınız bile vardı. Onları istediğin zaman çıkarabilirsiniz.

 

Gelecekteki bir hikayeydi, ama o gerçekten gelecekte değil. Çok doğal bir şeyin size gelmesine nihayet izin vermenin ve sonunda ona sahip olmanın hikayesi.

 

Küçük bir dipnot eklemem gerekiyor. Uzun zamandır Gerçekleştirimin doğal olduğundan bahsettim – üzerinde çalışmayın, izin verin ve bunun gibi şeyler söyledim. Bu çok doğrudur. Ama fiziksel bir bedende, insan durumundayken bunu yapmak, bir bakıma ‘doğal olarak’ doğal değildir. Bunu daha önce eklemeyi unuttum (bazı kıkırdamalar). Yaşlanıyor olmalıyım (Adamus kıkırdar).

 

Fiziksel bedendeyken bunu yapmak zordur çünkü insan için hikaye şöyledir: "Üzerinde çalışıyorum. Çabalıyorum, çok çabalıyorum. Geçmişteki hatalarımı ve sorunlarımı aşmaya çalışıyorum.”

 

Yani, olan şey, gelecekten gelen bu hikaye, ki o çok gerçek – o bir dalga biçimi, bir nevi gelecekte meydana geldiğini düşündüğünüz şeyin bir türü, ama o ortaya çıkıyor – o, ortaya çıkan ve "Hadi tüm bunları şu anda değiştirelim. Bu sadece bir hikaye. Nasıl yazılmasını istersiniz?" diyen bir şey. 

 

Ve bu gelecekteki benlik, "Ama başka insanları dahil edemezsin. Bu senin için ve sadece senin için. Ve sakın küçük ayrıntılar için endişelenme. Kalbine şarkı söyletecek olan şey nedir? Bu yaşamda sana büyük sevinç verecek olan şey nedir?” diyor.

 

(duraklama)

 

Ve gelecekten gelen bu melek benlik sizin elinizden tutar ve "Seni duydum. 'Artık yeter' dediğini duydum. Yüksek sesle ve net bir şekilde duydum ve şimdi buradayım. Ben ‘sen’im. Ben gerçekten sadece senin hikayenim. Senden hiçbir farkım yok ama gelecekten geldiğimi düşünüyorsun. Ama öyle değil." der..

 

Ve bu gelecekteki melek benlik, oh, o şefkati hissedebilirsiniz. Bu melek ile güvenli alanı hissedebilirsiniz. Ve melek diyor ki, "Aslında seni bir süre önce işittim. Buraya gelmem biraz zaman aldı. Bir süre önce seni duydum ama ben gelmeden önce, hikayeni biraz daha keşfetmenin senin için önemli olduğunu biliyordum.

 

Gelecekten gelen bu melek, "Beni yanlış anlama," diyor. "Hep burada olmaya niyet ettim. Hiç tereddüt etmedim. Ama, bilirsin, senin de anlamaya başlayacağın bir çok neden ötürü bekledim. Birçok nedenden ötürü. Ama bunu başardım. İşte buradayız.

 

Hep hayalini kurduğun ama bir türlü tam anlamıyla farkına varamadığın o hikayeyle şimdi buradayız; her zaman gerçekten istediğin ama asla ifade edemediğin o hikaye; bulmak için uğraştığın ama hakkında çok fazla düşündüğün o hikaye. Şimdi o hikaye için buradayız.

 

Ve bu arada, o olduğu zaman, o olurken, ruhun diğer hikayelerinin hepsine bakarsın, Dünya’nın çok öncesinden gelen Ruh’un hikayelerine; onlara dönüp bakarsın ve onların hepsi şu anda değişiyor.

 

Sadece sende değil, her seviyede gerçekleşen bir dönüşüm var.

 

Bunun gerçekleşmesi için şu anda gezegende bir ‘sen’ olmalı. Biz bunu sizin gelecek diyeceğiniz şeyden, fiziksel olmayan alemlerden yapamayız. Diğerlerinin, tüm hikayelerin ve tüm rüyaların da dönüşmesi için gezegende bir 'sen' olmalı. Aksi takdirde, uzun zaman önce bunu  yapmış olurduk.

 

Bu dalga biçimlerinin ve potansiyellerin tezahürü olarak, bu gerçeklikte bir 'sen' olmak zorunda. O burada olmalı ve sen osun. Buraya gelmemin biraz zaman aldığını biliyorum ama nedenini anlayacaksın.”

 

Gelecekten gelen bu melek, "Şu anda," diyor, "Hadi bu hikayeyi değiştirelim. Hisset. Bunu düşünmek zorunda değilsin. Onu yazmak zorunda değilsin. Sadece hikayeyi hisset.

 

(duraklama)

 

Ve melek der ki, "Ah, bu arada - Tanrım, gelecekten geliyorum, unuttum - bugünün tarihi ne?"

 

Durup bir düşünün, "Ah, sanırım 22 Mart 2023." Ve ikiniz de iyi bir kahkaha atın, iyi, uzun bir kahkaha.

 

Cennetin Çarmıhının tarihi, hazır olanlar için açılışın zamanı olacaktır, bilincin akabileceği ve tüm hikayelerinize erişebileceğiniz zaman olacaktır.

 

Ve gelecek benliğin neden 22 Mart'a kadar sizi beklediğini anlıyorsunuz, ama ikiniz de güzel bir kahkaha atacaksınız, ve“Tamam, işte o burada. Hikayelerim hepsi, bu yaşamdaki de dahil olmak üzere tamamen değişebilir.” diyeceksiniz.Ve hikayeler, sadece olanlara karşı biraz farklı bir tutum alarak değil, kelimenin tam anlamıyla dönüşecekler. Bu, şu anda yürürlükte olan fiziğe tamamen meydan okuyor, ancak onlar gerçekten değişecekler.

 

Evet, bu yaşamınızda ve diğer tüm yaşamınızda içinden geçtiğiniz hikayeler, o hikayeler hala orada, ama bir nevi yıkılıyorlar ve yerlerini çok daha aydınlanmış bir hikayeye, çok daha aydınlanmış bir deneyime bırakıyorlar.

 

Bunlar sadece hayal ve umutlardan ibaret değil. Bu şeyler, yani, onlar sizin hikayeleriniz ve çok değişkenler.

 

2023’te ve sonrasında ne olsun istiyorsunuz? Ve sanırım diğer soru da şu: Hikayenizi değiştirmeye hazır mısınız?

 

(Duraklat)

 

Tüm Yükselmiş Üstatlar arasında, hala bir fiziksel bedendeyken, hikayelerin, tüm hikayelerin değişmesinin nasıl bir şey olduğunu deneyimleyen çok ama çok az kişi var. Çok az. Çoğu, bilirsiniz, aydınlanma ile ölüm arasındaki o anlık parlamayı yaşarlar, o anlık parlama. Aniden her şey bir araya gelir. Her şey ahenk ve birlik içindedir - evrensel bir birlik değil, kişinin Benliği içindeki birlik - aniden o bilişe sahip olurlar. Tüm hikayeler o parlama anında değişir.

 

Ama çok azlar – şimdi bir sayı alıyorum, Cauldre bilmek istiyor; Eğer bilmek zorundaysanız, yirmi iki tane var. – Sadece bu yaşamda değil, hepsinde,yeniden yazma işlemini gerçekleştirmiş ve fiziksel bedende kalmış ve ondan geçmenin nasıl bir şey olduğunu hisseden, tüm hikayelerin değişmesinin nasıl bir şey olduğunu hisseden 22 Yükselmiş Üstat.

 

Gelin hep birlikte, yaptığınız şeyin güzelliği için güzel, derin bir nefes alalım. 

 

Bazen Yükselmiş Üstatlar Kulübüne geri dönüyorum ve kendi kendime gülerek şöyle düşünüyorum, "Onlar bunu henüz tam olarak göremiyorlar. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Belki bu iyi bir şeydir. Belki bir gün, bu onlar için bir Noel hediyesini açmak gibi olur ve en sonunda bütün hediyeleri aldıkları büyük bir sürpriz gibi olur. Ne yaptıklarını tam olarak bilmiyorlar. Şu anda ışıklarının gezegen üzerinde nasıl bir etki yarattığını anlamıyorlar.

 

Başkalarının bunu yapmadığını anlamıyorlar” – bu, insan yaşamının içindeyken, geçmiş ve gelecek dediğiniz şeyi kelimenin tam anlamıyla anında değiştiriyor. Vay!

 

Bunun bütünün- her şeyin üzerindeki olası sonuçları hakkında daha sonra konuşacağız. Ama şimdi, derin bir nefes alalım ve onun üzerinde çalışmak zorunda değilsiniz. Sadece izin verin. “Hikayenizin nasıl ilerlemesini istersiniz?”

 

Bununla birlikte, sizlerle birlikte olmak için bu yere gelmek, hepinizle birlikte olmak, benim için her zaman bir onurdur. Ve her zaman şunu hatırlayın, tüm yaratımda.…

 

ADAMUS VE İZLEYİCİ: … her şey yolunda.

 

ADAMUS: Teşekkürler.

 

 

 



.